O’nun Hikayesi O Mesleğini çoktan seçmişti ya tercüman olacaktı ya da İletişimci… Lise’de okuduğu bölüm kolaylıkla dil fakültesine g…
O’nun Hikayesi
O Mesleğini çoktan seçmişti ya tercüman olacaktı ya da İletişimci…
Lise’de okuduğu bölüm kolaylıkla dil fakültesine gitmesine engel olduğu için;
kararını verdi. “Halkla İlişkiler ve Tanıtım” okuyacaktı.
Bir an evvel hayata atılmak istiyordu.
Ebeveynlerinden icazet alarak yavru vatandaki vakıf üniversitelerinden birini yazdı ve ilk tercihine yerleşti.
Ancak, Ailesinin ekonomik durumu bozuldu ve o sene kaydını yaptıramadı.
Ertesi sene, YÖK kazandığı kayıt hakkını kullanmadığı için ona -15 puan ceza verdi.
Lisans kazanması neredeyse imkansızlaşmıştı artık…
***
Ailesinin lüzumsuz yere para harcamasına da karşıydı ve bu sebeple kayıt olduğu dershaneden ayrıldı.
Kendi çalıştı, evini dershane yaptı!
Zamanı geldi ve tercihlerini yazdı… Hiçbir tercihine yerleşemedi…
Ek Kontenjan hakkını araştırdı.Yazdı ve 3. tercihine girdi.
Nedendir bilinmez. Önlisans olduğu için olsa gerek…!
Pederbey, onu kayda göndermemek için direndi…
Allem etti kullem etti… Annesine yalvardı yakardı… Kaydını üniversiteye yaptırdı.
Onur derecesi ile mezun oldu.
Yüksek not ortalaması onun için bir avantajdı. (3.5/4)
Dikey Geçiş yapmak istedi.
Yine Kıbrısta bir üniversite yazdı! Gene olmadı!
Sadece 0.05 puanla burslu olarak kaçırdığı bölüm bilin bakalım neydi?
***
Mukadderat dedi.
Ağlaya ağlaya Açıktan İşletme’ye kaydolmak zorunda kaldı.
Madem tünelin ucunda ona tanınan hayat sadece bunun için izin verecekti?
Ne diye onur öğrencisi oldu ki? Zahmetsizce de giremez miydi?
Morali bozuldu. Hayattan iğrendi.
***
Yurtdışına öğrenci gönderen bir aile dostları vardı.
O‘na sponsor oldu. İngiltere’de dil eğitimine gönderdi.
Ailesi o giderken bir tek uçak biletini aldı. Biraz da cep harçlığı verdi.
Morali biraz düzelse de… Londra pahalı idi bir yandan çalışması gerekiyordu.
Garsonluk yaptı.
Bu esnada işletmeyi bitirdi. 2.30/4 gibi Vasat bir ortalama ile… ?
***
Askere gitti.
6 ay sonra döndüğünde, kendisini,
haritada yerini dahi bilmediği Afrika’nın bir ülkesinde İrtibat Memurluğu yaparken buldu.
Aynı şirket İngilizce tercümanlığı görevini de yürütmesini istedi, o‘ndan… Çünkü Proje’nin dili İngilizce idi.
Belki bölümünü bitirmemişti ama hem tercümanlık yaptı hem de iletişimden sorumlu oldu ?
***
İki sene süren bu iş o‘na büyük tecrübeler kattı. Erzincan’da bir altın madenine geçti…
Bu defa Amerika’lılardan oluşan 15 kişilik bir ekibin takım asistanıydı.
İletişim ve Koordinasyon… Elbette ki ondan soruluyordu ?
***
Daha Cezayir’de iken karar vermişti… Ne pahasına olursa olsun iletişim okuyacaktı.
İşletme üzerine İletişim ile ilgili bir Yüksek Lisans yapması. Zamandan tasarruf etmesine yardımcı olabilirdi.
Ancak, Yüksek Lisans yapmak büyük külfetti. Masraflıydı.
Delilik etme, kariyerine ara verme dediler. (En başta da aile bireyleri)
O dinlemedi.
Zor olan kararı verdi. Eğer uzaktan öğretim olacaksa Niye bir kez daha lisans okumasındı?
en azından örgün eğitime yakın bir eğitimdi.
İletişim Fakültesindeki hocalar da çevrimiçi derslere girdiğine göre… Fazlaca düşünmesine gerek yoktu!
***
Geçen gün gördüm O‘nu…
Annesi ve Kardeşi de gelmiş fotoğraflarını çekiyordu, o kep atarken…
Biraz buruk görünüyordu, kulak şahidi oldum ki;
ilk 3’e girmiş aslında!
Ama geçen dönem kıl payı başarısız olduğu 2 ders yüzünden sahnede adını okumamışlar…
son dönem ANO’su 3.57 imi neymiş…
1 dönem okulu uzattık ama Sanırım 3/4’ün üzerinde bir ortalama ile diplomamı alırım diyordu.
Niye böyle oldu diye Soranlara
-Pederbey, Emekli oldu diyordu. Ensemde boza pişiriyor!
***
Mezuniyet sonrası, bir arkadaşı bu ne hırs kardeşim diye mesaj bırakmış diye işittim Feysten,
– okunacak bölüm bırakmadın. Kimdir örnek aldığın insan?
– Hani hayatı boyunca her alanda başarısız olup, son olarak bütün senato seçimlerinden de mağlup ayrılan, ancak en sonunda ülkesine başkan olan, bir lider var ya,
hatta bi sözü var
“Asla Vazgeçme, Kaybedenler yalnızca vazgeçenlerdir”
bildin mi?
– “Abraham Lincoln” ??? (1)
***
Ha bu arada, Hangi üniversiteden mi? Mezun oldu? “O”
hani şu 1453 senesinde kurulan İstanbul’dan adını alan ve tarihi kapısı ile meşhur bir üniversite vardı ya! muhiti de Beyazıt!
adı neydi?
***
Bir de unutmamak lazım ki. Babası o‘nu memleketinden telefon açarak tebrik etmiş!
Ancak Çocuk ta hala bir şüphe!
“acaba yapmak istediklerimi anladı mı sonunda?” diye!
***
sahi bahsettiğim O kim miydi?
***
neyse!
Yalnız, fark ettim ki; Mezuniyet Töreninde Ara ara dalıp gittiğinde
şöyle bir gülümseme vardı, O‘nun yüzünde…
sanki şunu diyordu
“Ehehe Mezun muyum Ne?
yeniden çalışma hayatı mı?
Yapma be!”
P.S: Dönemimdeki Tüm Arkadaşlara hayatlarında sonsuz başarılar diliyorum. Kenara not edin bizim bölümde isim yapacak çok cevher var! Yetenek avcıları ve İK’cılara duyurulur!
Emrah BAYILDIRAN
(1) Abraham Lincoln, ABD 16. Devlet Başkanı
KAYNAKÇA:
1-) El-Cezayir’in Multimilyar $’lık Namütenahi Yolculuğu
2-) Erzincan Madencilikte Nasıl Yükseldi?
3-) Emelin ve Motton Nedir ki Yaşamda?
4-) Etkileşimin Medya Nazarındaki Yansımaları
7-) Abraham Lincoln Hayatından kısa bir kesit
9-) Abrahm Lincoln – Never Give Up: Abraham Lincoln’s Road To The White House
YORUMLAR
Harikasınn ?