Spread the love

Category Archives: Network ve PR

Efsaneleş ki, Müteşebbisliğinle de Namın Yaşasın!

Hiç köşedeki tablacıdan ekmek arası bir şeyler almayan var mı?

köfte? kokoreç? belki de kebap?

sonra da

tablacının önündeki kuyruğu meraklı gözlerle sayıp, kazancını hesaplamayan?

“baksana adama, bu muhitte efsane valla… aslında açiceksın küçük bi dükkan… “

Bu tarz konuşmalar benim kulağıma hiç çalınmadı diyebilen var mı, peki?

Hayır mı?

Öyleyse, hayatın aslında ekmek arası köfte satmak kadar kolay olduğunu söyleyen o güruhun, sen de, farkındasın değil mi?

Hal böyle olunca da

gravatından, döpiyesinden kurtulup kendi işini kurmak isteyenlerin sayısının hiç de az olmadığını gözlemliyorsun.

Ancak iş icraata geldi mi bakıyorsun ki ortada kimsecikler yok!

Yalan mı?

Bu durumda, sormuyor musun sen de;

Özel hayatına daha çok vakit ayırabilmek,

yaratıcılığını özgürce kullanmak ve hatta istenilen günü tatil ilan edip o gün işe gitmemek cazip olsa da

neden hayallerine koşamıyor kimse?

ha

neden?

Girişimcilik hayalleri hemen herkesi kendinden alıp başka diyarlara götürür. Ancak ne zaman ki hayaller gerçekleşme noktasına gelir. Çetin bir korku sarar herkesi: Başarısızlık Korkusu

diye cevaplıyor bu soruyu Fatmanur Erdoğan, Beyaz Yakalı Girişimci kitabında,

Ya başarısız olursam? Birikimlerimi kaybedersem? Ailem ve Arkadaşlarımın gözünde saygınlığımı yitirir ve küçük düşersem?

gibi düşünceler, insanları frenliyor diye de ekliyor, ve sormaya devam ediyor:

Kurumsal şirketlerin kartviziti ile kendini tanıtmak “X şirketinin Genel Direktörü” olduğunu söyleyip arkasına ismini eklemek, kimin hoşuna gitmiyor ki?

Peki ya, ev taksidini, faturaları aksatmaksızın daima ödeyebileceğinizi bilmenin rahatlığı

Hastalanınca, sigortanın imkanlarını sonuna kadar kullanabilmenin verdiği huzur?

Tüm bunlar tarifsiz bir güven kalkanı altına almıyor mu seni?

Ben de Soruyorum o vakit;

Bu konfordan, alışkanlıklardan vazgeçmek kolay mı?

“Alışkanlıklar öyle bir zincir oluşturur ki, siz onları zorlukla kırana kadar ne denli ağır olduklarını hissetmezsiniz bile”

diyor ünlü yatırımcı Warren Buffet.

Konfor ve alışkanlıklardan kurtulmak ya da kurtulmamak.

İşte tüm mesele de bu öyle değil mi?

Tam bir dilemma!

***

Peki ne yapmak gerek? Nasıl kurtulacağız zincirlerimizden?

Jeff Bezos, CEO of AMAZON

Amazon.Com’un kurucusu Jeff Bezos, diyor ki:

“80 yaşına geldiğinizde hayatta en anlamlı şeyin yaptığınız bir dizi tercih olduğunu anlayacaksınız. Sonuçta, hepimiz yaptığımız tercihlerin toplamından ibaretiz. Kendinize muhteşem bir hikaye yaratın”

Hayat bu ya;

Kimimiz evlenmeyi seçiyoruz, kimimiz okumaya devam etmeyi…

Bazımız ise her ikisini…

Bazılarımız için öncelik yeni bir ev almakken, bazılarımız için bu bir araba oluyor.

Ancak kendi hikayemizi yazarken, bakıyoruz ki, baş rolde hep tercihlerimiz yer alıyor.

Jeff Bezos haklı. Anahtar bu; Hikaye ve Tercihler!

***

Koç üniversitesinde sıra dışı bir akademisyen var. Semih Yalman.

Hemen her konferansında

Vaadin ne? Hayalin ne? Hikayen ne?

diye soruyor dinleyicilerine.

Ama biliyorsun ki bir hikayen olabilmesi için evvela icraata geçmen gerekiyor.

Kişisel gelişimcilerin, kariyer koçlarının pek çoğu ise sana kendini tanımayı öğütlüyor.

Tamam da, sadece kişisel gelişim testleri çözerek kendini tanıyabilir mi insan?

İşte bunun cevabını verebilen yok!

***

Bir kişi hariç,

Sevgili Fatmanur’un aşağıdaki önerisi bana kalırsa tam da bu soruna ilaç niteliğinde;

“Kendinizi tanımak için hemen her yerde kendinizi keşfetmeye açık olma cesaretini göstermeniz gerekir, bunun için ise öncelikle eyleme geçmeniz!”

O zaman sıradaki soru sanırım şu: eyleme nasıl geçeceğiz?

-Çok basit. Korkularımızdan arınarak!

Ne mi demek istiyorum?

Hani bazen bulunduğun çevre sana dar gelmeye başlar, yaşadığın yeri değiştirmek istersin, ama bir türlü adım atamazsın. Korkarsın!

Cervantes Enstitüsü – Taksim

“Maddi zorluklar sebebi ile erteleyip durduğum bir idealim vardı: İspanyolca öğrenmek!

Bu durum korkutucuydu. Ancak ben engellere takılmak yerine eyleme geçmeyi tercih ettim. Sorunlarımı zaman içerisinde bir şekilde çözerim dedim. Ve öyle de oldu.

Biraz birikim, biraz kredi, biraz aile desteği derken baktım ki son dört aydır Beşiktaş’ta yaşıyor ve dil öğrenimime devam ediyorum”

İşte yukarıdaki benim hikayemden bir parça…

Demek ki iş kursak da kurmasak da bu gibi cesur adımları atabilmek, karar verebilmek her zaman çok da kolay olmuyor!

Ama bence işin en güzel tarafı ne biliyor musun?

Eğer istersen Benim yaptığımı sen de yapabilirsin!

Herkes yapabilir!

Unutma ki, hikayeler hep oturduğun koltukta yazılmaz, bazen aldığın kararlar seni efsaneleştirir.

“Okulu bırakmaya karar vermiştim ve herşeyin yolunda gideceğine inanıyordum. Gerçi o dönemde aldığım bu karar biraz korkutucuydu. Ancak, geri dönüp baktığımda bunun hayatımda verdiğim en iyi kararlardan biri olduğunu görüyorum”

Bu sözler Steve Jobs‘a ait.

Steve, bu kararı aldığında ailesi onun kolej taksitleri için tüm birikimlerini kullanıyordu. Steve’in de tek korkusu ailesine karşı mahçup olmaktı.

Steve ne mi yaptı?

Tüm bunlara rağmen eyleme geçti, korkularının üzerine doğru yürüdü.

o icraata geçmeyi seçmeseydi, dünyanın gıpta ettiği Apple gibi bir hikayeyi yazabilir miydi?

***

Köşedeki köfte ekmek satan tablacı da tercihini çoktan yaptı. Yapamazsın diyenlere aldırmadı, sattıkça satmaya devam etti.

sonra

baktı ki, efsane olmuş!

Tablasına da yazmış “Efsane Köfteler”

***

Dayanamadım, hikayesine imrendiğim efsane amcanın yanına gittim ve sordum.

Var mı bir tavsiyen diye;

İlkokul terk amca, değme akademisyenlere taş çıkarırcasına, ne dese beğenirsin?

“Korkma Evlat, Cesur Ol.

Cesur ol ve Efsaneleş ki, Müteşebbisliğinle de Namın Yaşasın!”

Emrah BAYILDIRAN

Halkla İlişkiler Uzmanı / Konuşmacı

Kaynak:

1-) Fatmanur Erdoğan – Beyaz Yakalı Girişimci

 

Everyday is Meaningful and Noticable @Apple, Yours?

Although I do not own any Apple products, I probably know Apple’s history better than most Apple users.

I was always inspired by Apple’s mission, which is one of the reasons I steadily mention Steve Jobs in my PR & Marketing Lectures.

Undoubtedly, Steve Jobs has changed the way we view the world through his innovations and vision; a vision which also had an impact on my life, when presenting an opportunity to me one month ago.

As I was hasting towards my Language course in Taksim Istanbul. I boggled by a notification of my cell phone and battery at a mere 1%.

“Greetings from Apple’s European headquarters in Cork, Ireland, “

PR lecture by Emrah BAYILDIRAN – Apple’s Way

I could not believe my eyes, so I made a stop at the nearest Starbucks and checked my inbox to make sure I had seen correctly;

there it was – an invitation from Apple Co. asking me to work for them.

The mail ended with

“Please confirm your interest in this role by contacting me….”

Could this be the long awaited dream job offer I had been waiting for?

***

After several e-mail exchangers with Apple recruiters at Cork Ireland and further submissions of my CV I was presented with a video quiz.

The position I was interviewing for was “Turkish Speaking Technical Support” (*) which offered a competetive salary and remuneration package (health care, discounts, etc.)

The main responsibility of the job entailed providing support to Apple customers on Apple products, its systems, peripherals and software through the comfort of ones home.

Below are screenshots of the quiz, which starts off easy, and gradually becomes harder, by presenting you with worst-case scenerious testing your reactions to prospective customers.

Apple Video QUIZ

There are 20 question which you only see once. You are given 3 minutes to answer each question.

***

Am I about to interview with Apple ???

Hi Emrah
We would like to invite you to Interview with one or our Recuiters for the At Home Advisor role.
Telephone Number: ?
Time & Date: Tuesday 12th May @ 9.40am GMT – 11.40am Turkish Time
Interviewer: XXXX

I received this notification 7 days after I took the quiz, followed by a telephone interview. The time had come to proceed to the next and final step: an Interview via Skype.

Skype Int. with Apple Headquarter / Ireland

I expected to be confronted with a very formal interview, but on the contrary, I was greeted with an energetic smile.

I told them about myself, and my knowledge of Apple wheres the recruiter outlined the company’s expectations of the job totle.

One questions followed the next until the final question arose:

“Do you use any of our products?”

the recruiter asked.

I knew this was coming! And I just wanted to hide underneath my covers because my genuine answer was

“No. I do not own any Apple products.”

I noticed the interviewer’s face expression change slighly, although he uttered

“That’s allright, not necessary.

Long story short!

Except for some minor diffuculties, the interview went well. After passing the background check ,I received an e-mail 7 days later:

Hi Emrah,
Thank you so much for taking the time to interview for the AppleCare Turkish Technical Support role. We feel you are a strong candidate; however, we have chosen to move ahead with a candidate who better meets our business needs at this time. If a future opportunity arises, we will be in touch.
With Kind Regards,

Unfortunately I did not make it.

I followed up with the recruiter, asking for feedback as to why they did not pick me, and was surprised to receive a genuine e-mail, as opposed to an automated message:

Hi Emrah,

We have received a very large number of applications for this role and the calibre was extremely high. While we recognise that you do possess some of the skills and experience required, we have selected a candidate who we feel is more suited to the role.

However, I am definetely grateful for this opportunity and on the whole I learned one lesson:

It is a competitive landscape and you can not always win – but you have to keep trying!

***

so it is obvious that;

you have to work hard and stay on top of your game, to succeed when life presents you with other opportunities like these

***

If you don’t like to fail or to be seen failing:

Simple, Never ever give up!

***

Do not forget:

Understand your strengths and your weaknesses. Comparing your weaknesses to someone elses strengths will keep you at a disadvantage.

Failure is okay, and accepting failure is a part of moving forward. Life is a learning process. Just keep learning. And you will move forward.

***

This time may not be your time. This time was not my time.

But once again, I understand that

Everyday is Meaningful and Noticable @Apple

In order to change the world and innovate, learning is inevitable!

***

This is a must! What ya think?

***

Please tell me Yours?

is your life meanigful and noticable ???

***

if you’re still unsure…

***

What are you waiting for?

Think Different

Get your a** up!

learn a new language, visit new cities, go to sport!

Even try dancing! or play an instrument!

>>Think Different!>>

I mean

add value to yourself

Do it!

and do it now.

Truly,

Amaze yourself, amaze the world!

Emrah BAYILDIRAN

Communications Professional & Motivation Speaker

(*) AHA: At Home Advisor / Turkish Speaking Technical Support

(**) Inmail is a service of linkedIn which is a way to contact another LinkedIn user without the need for an introduction or having direct contact information. (Paid Email)

 

 

Egoistçe Maceracı ama Nasiple Yaşamak!

Tek kelime ile açıklanmış TDK sözlükte Egoizm.

Bencillik

Bu kadar popüler bir kavram, ama açıklaması tek kelime?

Sizce de garip değil mi?

Bana öyle geldi, mantıksız buldum ve wiki’de biraz dolandım.

Öğrendim ki; Sınıflandırmaya göre Üç çeşit Egoizm varmış:

Psikolojik, Rasyonel ve Etiksel…

****

Bireylerin her zaman kendi çıkarları için hareket ettiğini savunan doktrine Psikolojik Egoizm derken, çıkarlarına uyan şeyi yapmalarının doğru olduğunu savunana ise Etiksel egoizm diyormuşuz…

Rasyonel Egoizm ise İnsanların kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesinin akılcı bir bakış açısı olduğunu savunan doktrinmiş…

Buraya kadar anormal bir durum var mı?

Bence yok!

E o zaman, herkes özünde bilimsel olarak egoistken, niye biz bu kavramı hep kötü bildik ki?

Çevremizde 7/24 dolanan iyilik havarileri vardı da biz mi fark edemedik?

“Azizim Koltuk Senindir”

Siz hiç aynı terfi için mücadele eden iki kişiden birinin diğerine

“Azizim bu koltuk senin hakkın”

dediğine şahit oldunuz mu? (Normal Şartlarda!)

Bırakın şirketleri, var mı mesela böyle bir siyasi lider? Buyurun yerime geçin diyene rastladınız mı hiç?

***

Anlaşamadık mı sizle hala?

Şöyle soralım o zaman;

daha iyi bir kariyer için önünüze çıkan fırsatı geri çevirip rakibinize altın tepsi de sundunuz mu mesela?

Öyle is ne ala!

***

Diyelim ki haklısınız! Olmaz diyorsunuz. Abartı buluyorsunuz tespitlerimi…

Tamam ama cevap verin o zaman;

Herkes ulvi bir amaç uğruna yaşıyor da o yüzden mi herkes kendi derdinde?

Kaçımız iyilik meleği olduk ki, de, işimize gelmeyeni egoistlikle suçluyoruz?

Hakkımız var mı buna?

***

Bu bağlamda,

Gerek İş hayatında, gerekse özel hayatımızda bir maskeli baloda gibi değil miyiz zaten?

Herkes herkesin iyiliğini düşünür(-müş) gibi yapmıyor mu?

Oynamıyor mu insanlar rollerini?

***

Şirkette yeni bir pozisyon açıldığında, o pozisyonu siz değil de arkadaşınız hak ediyor ha?

Köşedeki geniş ofise de taşınmayı hiç düşünmezsiniz zaten… Kariyerinizi yakından etkileyecek bir proje içinde de yer almak istemezsiniz,

Hem ne gerek var maaş artışına öyle değil mi?

***

Kandırmasak diyorum birbirimizi artık!

Üzerimize düşeni yapsak ama oynamasak da samimi olsak biraz???

***

Gerçekten istiyorum demekten çekinmesek mesela?

-O pozisyon benim olacak!

-Geniş ofise de taşınacağım bak göreceksin!

-Proje mi? Ne ekip üyeliği ben liderlik istiyorum desek korkmadan!

-Hak ediyorsak, maaş artışını, dahi konuşabilsek!

Evet egoist olsak biraz! yapmacık olmak yerine….

Mert olsak, dürüst olsak bir önce….

***

Kapitalist dünyanın kendisi egoist olmasa şişik şişik egolarla seni kendine benzetmeye uğraşır mı hiç?

Hem nasıl değişirdi, nasibini alırdı ki insanlık, egoist liderler olmasaydı?

İzler takip eder miydiniz egosu düşük insanları bir düşünün!

Steve Jobs

 

Nasıl kurulurdu o şirketler?

Bir apple, bir microsoft, bir google???

***

E o zaman, Kim midir Egoist?

Eğer gidiyorsa insan, pasta çörek yememek için spor salonuna, grubundan ayrılıp, egoisttir!

Sigara, Alkol vb. bilimum kötü alışkanlıklardan kaçıyorsa hızla…, kendini düşünüyordur. Şüphesiz Egoisttir!

Kavgaya bulaşmıyor da kaçıyorsa herhangi bir sebepten, mesela kan davasından… Evet yine egoisttir.

ve bizler nasibini arayan onlarcasını yaftalıyoruz:

“Bilmem kim de ne egoist canım, hep kendini düşünüyor”

diye…

***

Fakat bilmeliyiz ki; Egoizm değildir kötü olan, egoizm sahiplenmektir. Başarma duygusuna sahip olmaktır.

Maceralara açılacak, yeni kararlar verebilecek kadar cesur olmaktır!

Bisikleti alıp pedala basmaktır mesela… Gürkan Genç gibi… dağları aşmaktır!

İnançtır!

Gürkan Genç

***

Riyakarlık, yalancılık, hilekarlık, hırsızlıktır korkmamız gereken!

fitnecilik, dalkavukluk ve hatta kalleşliktir!…

***

ister Psikolojik, ister Rasyonel ister Etiksel ayrıma göre kararınızı şimdi verin o zaman!

Egoistçe Maceracı ama Nasiple Yaşamak istemez misiniz?

-Görünen o ki, ben bu yolda ilerliyorum…

-Sizi Bilmem!

 

Emrah BAYILDIRAN / PR Specialist

Ps: Burada Kullandığım Egoizm bir metafordur. Özgüven aşılanmaya çalışılmıştır. Sakın ha Ultra şişik bir Ego ile işlerinizi bitirmeye çalışmayın. İnce çizgiyi kaçırır da dozajını tutturamazsanız sevilmezsiniz, benden demesi!!! ?

* Bu yazı, Bisikletli Gezgin Gürkan Genç‘e adandı. Bir gün belki, ben de, seyyah olup gezerim ve anılarımı paylaşırım diyebilmek için…

Kaynak:

1-) Egoizm / Wikipedia

2-) Gürkan Genç – Profesyonel Gezgin

3-) TDK Sözlük

Facebook ile Yorum Yapın
Follow @emrahbayildiran