Nedense, Ortaköy ve yemek denilince akla, hep o meşhur kumpirciler sokağı gelir. Hele haftasonları öyle bir izdiham olur ki buralarda sormayın gitsin.

Sanırsınız 15 liraya satmıyorlar da bedava dağıtıyorlar kumpirleri mübarek! Kalabalık, kalabalık, kalabalık…

***

Hal böyle olsa da;

sırf adı çıkmış diye, check-in yapıp, instagram paylaşımı yapacam diye;

çile çeke çeke, söylene söylene, o sıraya girer, o fahiş parayı öder ve her şeye rağmen yine de alırsınız o kumpirleri de dert biter mi?

Bitmez.

Satın aldıktan sonrası daha zordur. Oturacak yer bulamazsınız bu defa da. Tüm banklar doludur çünkü!

Sırf bu yüzden gözlemcilik yetenekleriniz de birden gelişir.

Öncesinde ayakta büyük bir ustalıkla yiyip içebilenlere hayretle bakarken sonrasında onlardan biri olur çıkarsınız.

O an geldiğinde de tıpkı kalabalıktakiler gibi siz de kumpirinizi mideye gömmeye çalışır çalışırsınız ama;

Aklınız da hep bir soru:

“ya üstüme dökersem, ya ketçap fışkırırsa, ya gömleğim leke olursa, pantolonumu/bluzumu da yeni almıştım üstelik

bla bla…

Ya, ya! Aldı mı şimdi sizi bir stres???

Her defasında çekilecek eziyet mi bu kardeşim?

Siz iyisi mi bırakın bunları

Bu hafta kimsenin yapmadığını yapın; ve kalabalıktan ayrılın.

Hep aksiyon, hep macera nereye kadar?

gelin bu hafta;

siz beni dinleyin de öğrenin Ortaköy’de sadece 1 kumpir fiyatına nasıl doyulur ve

En Makul Nerede Yenir?

Balkan Halk Lokantası :

Ne zaman ev yemekleri canım çekse sıklıkla tercih ettiğim yerlerin başında gelir Balkan Halk Lokantası… Bir de kendinize cadde üzerine atılmış masalardan birinde yer bulursanız, demeyin keyfinize! Bölgedeki o pahalı mekanlardaymış gibi hissetmeniz işten bile değildir. Dahası cep dostudur. Sevilesidir ?

İlk bakışta gayet sıradan ve iddiasız bir esnaf lokantası gibi görünebilir. Hele hele yoğun olmayan bir saatte gitti iseniz pek tercih edilmediğini hatta iş yapmadığını dahi düşünebilirsiniz. Oysa mesai çıkışı veya öğle yemeği saatlerine denk gelirseniz vay halinize! Oturacak yer bulmakta güçlük çekersiniz.

Beşiktaş üzerinden geldiğinizde Kabataş durağında inip karşıya geçmeniz; akabinde de 50 m kadar yürüyüp ilk soldan dönmeniz yeterli olacaktır. Direkt karşınıza çıkacak olan mekan nezih ve temiz girişiyle hemen kendini belli edecektir zaten…

İçeri adım atar atmaz sizi karşılayacak cümbüş karşısında paralize olmamanız neredeyse imkansızdır. Öyle ki kuru fasulye pilavdan dana haşlamaya, enginardan zeytinyağlı sarmalara kadar olan geniş yelpaze karşısında doğru kararlar vermek kuşkusuz çelik gibi irade terbiyesi gerektirir ?

Şayet adaptasyon süresini başarıyla atlattı iseniz, ben size Özel spesiyalleri olan Kaşarlı Balkan köftelerini değil de İnegöl usulü köftelerini tavsiye edebilirim. Tavuk ızgaraları da hiç mi hiç fena değildir bak!

Yalnız beklentilerinizin çok yüksek olmaması yerinde olur. Zira burasının bir ocakbaşı değil self servis işletilen bir mekan olduğunu bu sebeple de etlerin önceden hazırlanmış olduğunu unutmamak gerek. Böyle dediysek de endişe etmeyin sakın, etler son derece sulu geliyor tabağınıza…

Misal fotoğrataki tavuk ızgara göğüs eti olmasına karşın hiç mi hiç kuru değildi, hatta ve hatta Ortaköy’de güya ocakbaşı olan pek çok yerden çok çok daha iyiydi diyebilirim. Hadi fiyat da verelim bari: Fotoğraftaki menü sadece 9.00 TL Afiyet Olsun ?

Mersinli Memo Tantuni :

Ev yemeği değil de şöyle atıştırmalık bir şeyler tercih edeyim ancak bütçemi de çok zorlamayayım derseniz; Ortaköy’ün meşhur kahvaltıcılar sokağının sonunda konumlanmış bu küçük mekanı sakın ha es geçmeyin!

Evet biliyorum. Ortaköy’de bir dünya tantunici var. Özellikle de Dereboyu caddesi üzerinde…

İyi de Neden Memo?

İllaki memo çünkü bana soracak olursanız diğerlerinin inanın ne lezzetleri lezzet ne de hizmetleri hizmet…

Mersinli Memonun gerek et, gerekse tavuk tantunileri doyurucu olmasının yanı sıra lezzet yönünden beklentileri karşılıyor diyebilirim. Üstelik paket servis söylemez de mekanlarında yeyip içerseniz siparişinizin yanında bir de nar ekşili salatalarından getiriyorlar ki tek kelimeyle enfes! Bu lezzet bombardımanı karşısında adeta masaya mıhlanıyor kalıyorsunuz. Daha ne diyeyim?

Ha unutmadan; eğer şanslıysanız zaman zaman sundukları her yerde bulamayacağınız güzellikte bir de biber turşusu ikramları var. Koyu yeşil ve uzun gövdeli bu biberin cinsini bilmesem de kendine has kekremsi acılıktaki tadı ile cidden alışkanlık yapıyor. Bence muhakkak tatmalısınız.

Subway :

Şimdi diyeceksiniz ki uluslararası bir sandviç zincirinin listede ne işi var? Müdavimlerindenseniz bilirsiniz. Subway’in 15’lik sandviçleri genellikle dişinizin kavuğunu doldurmazken 30’luk olanını bitirmek büyük çaba gerektirir. Aslına bakarsanız fiyatlar da makulden epey hallicedir ?

Nedendir bilmiyorum. Subway’de restorandan restorana fiyatlar pek bir değişken oluyor. Ancak Ortaköy şubelerinde her Subwayda bulunmayan günün menüsü diye bir kampanyaları var bunların; 15cmlik günün menüsü + Kola ve Nefis cookieleri sadece 9.90TL.

Subway eğer günün menüsünde istediğim ürünler var ise az ilerisindeki Burger King’e kıyasla daha mantıklı bir tercih olmuş oluyor benim için. Hiç değilse salata bardan taze taze istediğiniz kadar malzemeyi doldurtup sağlıklı bir şeyler tüketmiş oluyorsunuz. Favori ürünlerim Chicken Teriyaki, Chicken Fillet ve Marinera Usulü köfte.

Öte yandan cadde üzerine bakan yemek yenecek balkonumsu bir de platformları var. Sandvicinizi yerken akan trafiği izlemek pek bir keyifli oluyor ? Sandviç deyip geçmeyin, muhakkak deneyin!

Simit Sarayı :

Kısa süre önce Ortaköy sahile açtıkları şubeleriyle bölgedeki en büyük ihtiyaçlardan birine yani ekonomik mekan arayışına cevap veren Simit Sarayı; birbirinden lezzetli hamur işi ve tatlı ürünleriyle öne çıkmayı başarıyor.

Denize sıfır olarak konumlandırılmış mekanın çevresindeki lüks alternatiflerinden aşağı kalır bir yanı olmadığını özellikle vurgulamak istiyorum. Eksiği yok fazlası var derler ya hani, bu tabir Simit Sarayı Ortaköy için cuk oturmuş!

Hal böyle olunca aslına bakarsanız pazar kahvaltılarının, ikindi çaylarının en önemli adreslerinden biri olması gereken mekan; henüz yeterince keşfedilmemiş olmasından gerek diğer şubelerine kıyasla pek bir tenha şu günlerde… Demem o ki sırf kafa dinlemek için gidilebilir, benden söylemesi!

Harbi Pilavcı Cahit Usta :

Oldu ya gecenin bir vakti acıktınız evde sandwich yapacak malzemeyi geçtim ekmeğiniz bile yok… Her yer de kapalı. Gece gece pizza siparişi verip hamur işiyle midenizi yormak da istemiyorsunuz. Peki ne yapacaksınız???

Bu noktada imdadınıza Harbi Pilavcı Cahit Usta yetişmekte! Yok yok bir dükkandan bahsetmiyorum bu sefer. Seyyar bir lezzet bu defa anlattığım. Ortaköy’de o herkesin bildiği meşhur diye tabir edilen pilavcı dükkanı var ya hani, siz onu boş verin! Gerekirse aç kalın ama bu pilavdan bir deneyin pişman olmaz, bilakis salata ve turşu ikramıyla kendinizden geçersiniz.

Fazla abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz ama Harbi Pilavcıyı keşfeden çoktan keşfetmiş, öyle ki Tolga Karel’in ve daha pek çok ünlü simanın radarında Cahit Usta…

Ben henüz herhangi birine denk gelmemiş olsam da belki size kısmet olur. Kimbilir???

***

eee

Şimdi öğrendiniz mi

Mekan Ortaköy gibi ciks bir semt de dahi olsa biraz araştırma, biraz istek ile

En Makul Nerelerde Yenirmiş? ?

Emrah BAYILDIRAN

İletişimci Sonradan Gurme ?

PS: En Müthiş Nerede Yenir; İstanbul >>> PEK YAKINDA!